Nazım'ın Işığında Güneşli Güzel Günlere


Annelerin ninnilerinden 
Spikerin okuduğu habere kadar,
Yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
Anlamak sevgilim. O, bir müthiş bahtiyarlık,
Anlamak gideni ve gelmekte olanı.


O, anlayabilmenin verdiği hazzı beş satırda anlattı dünyaya. 

Peki biz O'nu kaç satırda anlatabiliriz? İnsan olmanın kırılganlığını, güçlülüğünü, yenilgisini, zaferlerini, umutlarını, sevdalarını, hürriyetini, esaretini ve insana dair sayamayacağımız kadar çok özelliği, en etkileyici kelime kombinasyonlarını kurarak kağıda aktarmış olan bir adama dair, nasıl bir tanımlama yapılırsa yapılsın, az gelmez mi? 

Kuracağımız ardı arkası gelmez cümlelerin aslında ne kadar da boş kalacağını hissedercesine, kendine dair anlatımı yine kendisi yapıyor ve cevap veriyor bize:

''Ben bir insan, ben Türk şairi Nazım Hikmet. Tepeden tırnağa ümit, hasret ve kavgadan ibaret.''

Doğumunun ardından 112 yıl geçti büyük üstad ve biz, bahsettiğin ''güneşli, güzel günler''in umuduyla yaşamaya devam ediyoruz...


 
Divit Atölyesi | Baş Üstü Edebiyatı